
Sabri Can Sannav, “Çeşme’deki kiliselerde Hristiyan cemaati özgürce ibadet edebiliyor ama Sakız Adası’ndaki eski camilerde Müslümanlar namaz kılamıyor” diye yakınıyor. Türkiye’deki Trakya Üniversitesi tarih bölümünden bir akademisyen, Türkiye’nin popüler tatil beldesindeki din özgürlüğü ile Çeşme’den sadece birkaç mil uzakta bulunan Yunan adası arasındaki zıtlığa dikkat çekiyor. Uzmanlar, Yunanistan’ın Müslüman toplumun dini haklarının güvence altına alınmasında mütekabiliyete bağlı kalmadığını, Türkiye gibi diğer ülkelerin ise Hristiyan mirasına saygı gösterdiğini söylüyor.
Yunanistan ve Türkiye, Türkiye’nin güneyinde 6 Şubat’ta meydana gelen ve batı komşusunun sempati duymasına neden olan depremlerin ardından birbirlerine ısınmış görünseler de, Osmanlı mirası camilerin durumu ikisi arasında bir tartışma konusu. Geçmişte Türkiye, Atina’yı Müslüman azınlıkları haklarından mahrum etmekle ve camiler de dahil olmak üzere Osmanlı dönemi binalarını harap hale getirmekle eleştirmişti.
Sannav, 1912’de Sakız Bizans Müzesi’ne dönüştürülen Mecidiye Camii’nin cami olma özelliğini büyük ölçüde kaybettiğini söylüyor. Pazartesi günü Anadolu Ajansı’na (AA) verdiği demeçte, “O zamandan bu yana birkaç kez restorasyon geçirdi ve bu da büyük bir dönüşümle sonuçlandı.” Müze şimdi Hristiyan eserlerine ve Müslüman ve Yahudi mezar taşlarına ev sahipliği yapıyor. Mecidiye Camii, Sakız Adası’nda büyük ölçüde sağlam kalan tek Osmanlı dönemi yapısıdır.
Sannav, “Mecidiye Camii kapatılırken, Hristiyanlar 100 yıl sonra Çeşme’deki Aya Haralambos kilisesinde ayin toplayabildi.” Yunanistan’ın bu konuda daha duyarlı olması gerekiyor. Avrupa Birliği’ne üye her devlet, inancı ne olursa olsun din özgürlüğüne ve eşitliğe değer verir. Türkiye, Yunanistan gibi AB üyesi değil ama yine de dini özgürlüklere riayet ediyor. Yunanistan, Türkiye’de Hristiyan cemaati kiliselerde ibadet ederken neden Müslümanlar Mecidiye’de veya diğer kapalı camilerde namaz kılamaz sorusuna cevap vermeli” dedi.
Birkaç Yunan adasında bulunan Osmanlı mimarisi üzerine bir kitap kaleme alan Marmara Üniversitesi’nden mimarlık doçenti Neval Konuk, Sakız Adası’ndaki dört imparatorluk Osmanlı camisinin zamana meydan okuduğunu ancak hiçbirinin asıl amacına hizmet etmediğini söylüyor. Bunlardan biri elektrikli ev aletleri tamirhanesinin deposu, Mecidiye müzesi, diğer ikisi ise arkeolojik kazılardan çıkan eserlerin depolanması için kullanılıyor” dedi.
Konuk, Yunanistan’ın kendi sınırları içindeki Osmanlı-Türk yapılarını “görmezden gelme” politikası izlediğini söylüyor. “Osmanlı dönemine ait tüm yapılar resmi olarak ‘Müslüman’ mimarisi olarak tescillidir. Bu Müslümanların geçmişini görmezden geliyorlar. Kesinlikle Hintli, Pakistanlı veya Arap Müslüman değiller” dedi. Yunan kayıtlarının Osmanlı yönetimi sırasında inşa edilmiş 8.500 bina gösterdiğini, Yunanistan’ın ise Osmanlılara karşı 1821 Yunan ayaklanmasından sonraki dönemde inşa edilen Osmanlı binalarını görmezden geldiğini kaydetti. Araştırmasının, kasıtlı yıkım politikalarına ve diğer faktörlere rağmen Yunanistan’da yaklaşık 20.000 yapının bulunduğunu vurguladığını söylüyor.
Ayrıca, Yunanistan’ın politikalarının, binaların orijinal amacının izlerini “silen” Osmanlı dönemi binalarının “doğal olmayan” restorasyonunu içerdiğini de kaydetti. Bazıları Bizans mimarisine benzeyecek şekilde restore ediliyor” dedi.
Konuk, Sakız Adası’nın 1566’dan 1912’ye kadar Osmanlılar tarafından yönetildiğini, ancak garip bir şekilde adanın sadece bir Osmanlı mezarlığına ev sahipliği yaptığını, diğer mezarlıklardan toplanan mezar taşlarının – görünüşe göre kasıtlı olarak kaldırılmış – “bir tür açık hava mezarlığı” olarak hizmet veren alanlara rastgele yerleştirildiğini söyledi. hava müzesi.”
“Camilerin minarelerini ya da kitabelerini kaldırıyorlar. Tarihi kamu yapılarında Osmanlı dönemi olduğunu düşündüren mimari izler görüyoruz, bu izlerin üzeri sıva ile kapatılıyor” dedi.
Daily Sabah Bülteni
Türkiye’de, bölgesinde ve dünyada olup bitenlerden haberdar olun.
BENİ KAYDET
İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz. Kaydolarak Kullanım Koşullarımızı ve Gizlilik Politikamızı kabul etmiş olursunuz. Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.
.
More Stories
DNA Sonatı: Beethoven’ın saçı, ölümüyle ilgili genetik fikir veriyor
Kalp kırıklıklarını iyileştirmek: NZ, gençlerin ayrılıklarına yardımcı olmak için 4 milyon dolarlık bir program başlattı
Bilim adamları, okyanusun esrarengiz en küçük devi minke balinasını inceliyor