
Türkiye’nin kuzeybatısında yer alan Bursa, Marmara Bölgesi’nin en kalabalık ikinci şehridir. Ülkenin sanayi merkezlerinden biri olup, 1335-1363 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olmuştur. Kent dokusundaki park ve bahçelerin yanı sıra uçsuz bucaksız ve zengin dokusuna atıfta bulunarak “Yeşil Bursa” lakabına sahiptir. çevredeki bölgenin çeşitli ormanları.
Bizans ve Osmanlı imparatorluklarında ipek ticaretinin en büyük merkezi olmasıyla ünlü olan şehir, Türkiye’de halen önemli bir tekstil merkezidir. Aynı zamanda Türkiye’nin en popüler kayak merkezlerinden biri de şehrin hemen yanında Uludağ Dağı’nda bulunuyor. 8,8 kilometrelik (5,4 mil) uzunluğundaki teleferik, Bursa’yı 1.870 metre (6.135 fit) yükseklikte bulunan Uludağ’daki kayak merkezi alanına bağlar.
Osmanlı döneminde yapılmış birçok yapı ve birçok Osmanlı padişahının türbesi Bursa’da bulunmaktadır. Şehir aynı zamanda kaplıcalara, eski Osmanlı konaklarına, saraylara ve çeşitli müzelere ev sahipliği yapmaktadır.
Yakın zamanda Bursa’ya seyahat etme şansına eriştim, o yüzden Bursa’nın tarihi dokusundan, görülmesi gereken yerlerinden ve mutlaka tadına bakılması gereken lezzetlerden bahsedelim.
İnkaya çınar ağacı, Bursa, Türkiye. (Shutterstock Fotoğrafı)
Tarih düzlemi
Tarihi İnkaya çınar ağacı, adını bulunduğu bölgede Osmanlı Devleti’nin ilk kurulan köylerinden biri olan İnkaya Köyü’nden alıyor. 600 yıllık çınar ağacı, muhteşem görüntüsü ile dünyaca ünlüdür. Çapı 3 metre, yüksekliği 35 metredir. Bu anıtsal ağacın 13 ana dalı vardır. Dalları 3 ila 4 metre kalınlığa ulaşan ağaç, 9,2 metre çevresiyle Türkiye’nin en yaşlı ağaçlarından biridir. İnkaya Uçağı, Bursa’ya gelen yerli ve yabancı turistlerin her zaman uğradığı ve altında çay içtiği önemli bir simgedir.
Osmanlı köyü Cumalıkızık, Bursa, Türkiye. (Shutterstock Fotoğrafı)
Cumalıkızık
Cumalıkızık’ın kuruluşu 1300’lü yıllara rastlıyor. Köyün tarihi dokusu çok iyi korunmuş ve erken Osmanlı dönemi kırsal sivil mimari örnekleri günümüze kadar gelmiştir. Bu özelliğinden dolayı oldukça ilgi çekici ve en çok ziyaret edilen bir yerleşim yeri haline gelmiştir. Aynı zamanda genellikle tarihi filmlere de ev sahipliği yapar.
Ulu Cami
Bursa Ulu Camii, 1396-1400 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Bayezid tarafından kentte yaptırılmıştır. Bursa’nın tarihi simgelerinden biri olan caminin minberi – imamın vaaz vermek için durduğu minber- kündekari tekniği ile yapılmış ve günümüzde değerli bir sanat eseri olarak durmaktadır ve Selçuklu oyma sanatından Osmanlı ahşap oyma sanatına geçişin en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Ulu Camii’nin minberine bazı sırlar atfedilmiştir. 1980 yılında minberin doğu tarafındaki geometrik kompozisyonun güneşi ve etrafındaki gezegenleri, aralarındaki mesafelerin gerçek ölçekleriyle doğru orantılı olduğu, batısındaki kompozisyonun ise galaksiyi simgelediği ileri sürülmüştür.
19. yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın başlarında farklı hattatlar tarafından yazılan 192 adet hat levhası ve grafiti caminin duvarlarını süslemekte ve Osmanlı hat sanatının en özgün örneklerindendir.
Caminin iç kısmında açık bir kubbenin altında yer alan ve ibadet edenlerin abdest almalarına yardımcı olan çeşme, Ulu Cami’nin dikkat çekici özelliklerinden biridir.
Bursa’daki Ulu Cami’nin içi. (Shutterstock Fotoğrafı)
Irgandı Köprüsü
Irgandı Köprüsü, Osmanlı Padişahı II. Murad döneminde 1442 yılında yaptırılmıştır. Bursa’nın 15. yüzyılda önemli bir ticaret merkezi haline gelmesinde rol oynayan imar faaliyetleri kapsamında tüccarların da ticari amaçlı yapılar inşa ettikleri bilinmektedir. . Irgandı Köprüsü, köprünün ana yapısı içindeki ambar ve ambarların yanında, üzerinde bir Osmanlı çarşısı olan arastası ile inşa edilmiş bunlardan biri.
İtalya’daki Vecchio ve Rialto Köprüleri ve Bulgaristan’daki Osma Köprüsü ile birlikte dünyada çarşıları zirvede olan dört köprüden biridir.
Oylat Mağarası
Oylat Mağarası, Bursa’nın İnegöl ilçesinde bulunan turistik bir mağaradır. Mağara 665 metre uzunluğa ve 95 metre yüksekliğe sahiptir. Oylat Çayı’nın batı yakasında, kanyonun yamacında yatay bir duruşla neredeyse asılı duran, oluşumunu tamamlamış fosil bir mağaradır. Mağarada yarasalar, kırkayaklar, solucanlar, kelebekler ve guanobiler yaşıyor. Nem oranı %90 olan mağaranın astım ve bronşit hastalarına iyi geldiği iddia ediliyor.
Bursa, Türkiye’de bir vadide ahşap köprüler. (Shutterstock Fotoğrafı)
Koza Han
Koza Han, 15. yüzyılın sonunda mimar Abdül Ula Bin Pulad Şah tarafından yaptırılmış olup, yapımı Osmanlı Padişahı II. Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Han veya kervansaray, yol kenarındaki bir han, padişahın İstanbul’daki diğer eserleri ve binaları için bir temel görevi gördü.
Han, meydana yakın dikdörtgen bir avlu etrafında yer alan iki katlı ana blok ile doğusunda ahır ve ambarların bulunduğu ikinci bir avlu bölümünden oluşmaktadır. Zemin katta 45, alt katta 50 olmak üzere toplam 95 oda bulunmaktadır. Her odanın dışarıya açılan iki penceresi vardır.
Koza Han’ın avlusundaki mescit, sekiz kenarlı, şadırvanlı ve altında havuzlu bir yapı olup, yapı kurşun kaplı bir kubbe ile örtülmüştür. Yapıya kuzeyde mavi çinilerle süslü, taş kabartma kıvrımlarla hareketlendirilmiş yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir.
Bursa’nın her yerinde tarihi eski, rengarenk evler var. (Shutterstock Fotoğrafı)
Botanik Parkı
Bursa’da yeşil kuşak içinde yer alan kente bol oksijen, yeni dinlenme ve sağlıklı spor alanları sağlamak amacıyla “Soğanlı Botanik Parkı” 1998 yılında hizmete açılmıştır. 400.000 metrekare (4.305.565 feet kare) alan üzerinde yer alan park, Bursa Ovası’nı korurken bitkisel araştırma ve bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaparken 150 türden 8.000 ağaç, 76 türden 100.000 çalı, 20 türden 50.000 yer örtücü ve 27 türden 6.000 gül.
Parkta ayrıca Japon bahçesi, İngiliz bahçesi, Fransız bahçesi, gül bahçesi, açelya ve ormangülü bahçesi, kokulu otlar bahçesi, kaya bahçesi, renk bahçeleri ve şekilli bitkiler bahçesi bulunmaktadır.
Soğanlı Botanik Parkı, ziyaretçilerine sağlıklı bir yaşam için spor yapmanın yanı sıra farklı zamanlarda açan bitkilerin yaprak ve çiçeklerini dinlenme ve gözlemleme imkanı da sunuyor. Parkta 12.000 metrekare doğal yürüyüş yolları, doğal koşu parkurları, 1.000 metre soğuk asfalt kaplı bisiklet yolları ve göletler bulunuyor. 17., 18. ve 19. yüzyıllara ait bazı ünlü eski Bursa evlerinin replikaları da parka ayrı bir güzellik katıyor.
İnegöl
Bursa’nın merkezine sadece 47 kilometre uzaklıkta bulunan İnegöl ilçesi adeta bir şehir merkezi konumunda olup, Bursa’nın en sevilen yöresel lezzetlerinden İnegöl köftesi, Türkiye’nin en gelişmiş mobilya sanayisi, dört yüzölçüm bir alana yayılmış muhteşem ormanları ile ev sahipliği yapmaktadır. 10 hektar ve şifalı kaplıcalar.
250.000’den fazla nüfusu ile Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri olan İnegöl, yıllar içinde ağırladığı Kafkas, Balkan ve Anadolu göçmenleri nedeniyle oldukça gelişmiş bir mutfak kültürüne sahiptir. Yeni tatlar arayanların mutlaka uğraması gereken ilçede, Kafkas ve Balkan yemeklerinin yanı sıra lezzetli İnegöl köftelerinin servis edildiği birçok kaliteli restoran görebilirsiniz.
Gölyazı ve Uluabat Gölü, Bursa, Türkiye. (Shutterstock Fotoğrafı)
Gölyazı
Gölyazı, Uluabat Gölü kıyısında kartpostal gibi manzarasıyla Bursa’da doğa gezilerinin en gözde destinasyonu. Aslında bir köprü ile karaya bağlanan bir yarımada olan Gölyazı’nın tarihi M.Ö.
El değmemiş doğası ve büyüleyici göl manzarasıyla birçok film ve diziye sahne olan Gölyazı, binlerce yıllık surlarla çevrili gölün kenarına sıralanmış rengarenk balıkçı tekneleri ve muhteşem fotoğraflar çekmek için mutlaka uğramanız gereken bir yer. Arnavut kaldırımlı sevimli sokaklarını süsleyen taş ve ahşap mimarisine sahip Osmanlı evleri.
Tirilye
Antik Roma’dan Osmanlı dönemine kadar her zaman ilgi gören ve Zeytinbağı olarak da bilinen Tirilye, birbirinden güzel sokakları ile fotoğraf ve tarihi geziler açısından da Bursa’nın en önemli adreslerinden biri. tarihi atmosferini koruyan ve açık hava müzesini andıran bir yapı. Yaz aylarında denizden esen meltemlerle her daim serinleyen Tirilye’nin çay bahçeleri, sıcak yaz aylarında da yılın yorgunluğunu atmak için en güzel yerlerden.
Roma döneminden kalma ve 14. yüzyılda camiye dönüştürülen ve adını Fatih Camii olarak değiştiren Bizanslı Aghios Stefanos Kilisesi, 16. yüzyılda inşa edilen ve günümüzde hala hizmet veren Tirilye Hamamı, Taş Mektep – ya da 1909’dan çarpıcı bir mimari eser olan Yeni Taş Mektep ve Kemerli Kilise, Tirilye’de görülmesi gereken en önemli yerlerden. Aslında gezilecek yerler listesi o kadar uzun ki hepsini yazmak neredeyse imkansız.
Gemlik, Uzun çarşı, Misi köyü, Kestel şelalesi, Sansarak kanyonu, Çamlı kahvesi veya Tarihi Çam Kahvesi Tophane, Muradiye külliyesi, Yeşil türbe, Emir Sultan türbesi ve Eski Aynalı Çarşı gibi görülmesi gereken birçok yer var.
Tirilye’ye giderseniz cantık, kestane şekeri, tahanlı pide, yöresel ekmekler, taze meyveler – özellikle şeftali – iskender, pideli köfte, süt helvası ve damat gibi harika lezzetleri yemeden dönmeyin. paça
.
More Stories
Kayıp ısırık: ‘T. rex’in dudakları vardı, çıkıntılı tırtıklı dişleri yoktu’
Bu ay geliyor: Ara tatil, dilek dileme, en tatlı tatil
Türk sağlık uzmanı: Ramazan sigarayı bırakmak için ‘iyi bir fırsat’