
Dokumacılık, köklü bir geçmişe sahip bir üretim sektörü ve bir el sanatları dalı olarak zengin Anadolu kültürünün önemli bir parçasıdır. Tarih öncesi çağlardan beri var olan bu sanat, medeniyetler için de bir ifade aracı olmuştur. Zaman içerisinde arayış, gelişim, kişisel zevk ve süslemeler gelişerek günümüz Anadolu’sunda desenli kumaş çeşitliliğini oluşturmuştur.
21. yüzyılda tekstil sektörü varlığını sürdürürken, üretim ve ticaretin sürdürülebilmesi için birçok şey ileri teknolojiye bağlı ve Anadolu’da butik yerel dokumacılık ayakta kalma mücadelesi veriyor. Geleneksel ve çağdaş yöresel dokuma tekniklerinin yapısal özelliklerini kaybetmeden belgelenmesi ve yaşatılması, zanaatın gelecek nesillere aktarılması açısından oldukça önemlidir.
Anadolu’da yapılan kazılarda dokumacılıkla ilgili arkeolojik buluntulara göre dokumacılığın binlerce yıl öncesine dayandığını söylemek mümkündür. Dokuma günümüzde tekstil sektörü ile ilgili farklı meslekler arasında en temel alan olarak varlığını sürdürmektedir.
Örneğin geçmişte dokumacı şehirler olarak anılan İstanbul, Bursa, Denizli, Gaziantep ve Burdur bu kimliğini hala koruyor. Ayrıca birçok köy ve kasaba, kendilerine has dokuma özelliklerine bağlı olarak isimlerini korumaya devam etmektedir. Bu nedenle Anadolu dokumacılığının sanat tarihinde önemli bir yeri olduğunu söyleyebiliriz.
İnsanlık tarihinin en eski sanatlarından biri olarak listelenen yöresel dokumacılık, geleneksel dokulara sahiptir ve kültürümüzün bir parçasıdır. Yöre halkının duygularını ve görsel zevklerini aktaran bir anlatım biçimidir. Dokumacının el becerisi ve yaratıcılığıyla geliştirilen teknikler, kumaşa yerel bir kimlik kazandırıyor.
Detaylı işçilik ve ortaya çıkan sanata övgü dolu sözler bulamasam da bugün Türkiye’de yaygın olarak yapılan veya az bilinen dokuma türlerinin bir listesini hazırladım. Umarım okumaktan zevk alırsınız.
Burdur alacalı
Burdur ilinde dokumacılık yaklaşık 300 yıllık bir geçmişe sahiptir. En bilinen dokumalar İbecik bezi, Dastar ve Burdur alacası (partirenkli). Burdur’un en eski el sanatlarından biridir. Bilhassa “Burdur alacalı” ve “Burdur bezi” denilen kumaşlar tezgahlarda dokunmakta ve günümüzde de rağbet görmektedir. Şu anda Gölhisar ilçesine bağlı İbecik köyünde “Dastar” markasıyla dokumacılıkla uğraşan ve geçimini bu işten sağlayan birkaç aile var.
Boyabat çemberi
Boyabat dairesi, yörede başörtüsü veya peçe olarak kullanılan, etrafı bordo renkli şeritlerle çevrili, ortası renkli ipliklerle oluşturulmuş motiflerle süslenmiş, yaklaşık 1 metrekarelik (10 fit kare) ince pamuklu dokumadır. Karadeniz’in Boyabat ilçesine bağlı Durağan ve Saraydüzü ilçeleri civarındaki bazı köylerde, başörtüsü çeşitliliğine rağmen kadınlar hala çemberi yoğun bir şekilde kullanıyor. Ayrıca halkalara dokunan her motifin farklı bir kültürel ifadesi ve farklı bir hikayesi vardır. Boyabat dairesi de coğrafi işaret tescili aldı.
Ehram
Doğu Anadolu ili Erzurum’un “ihram”ı, koyun yününün ince dokunmuş, düz yüzeyli bir mekik ile zahmetli aşamalardan geçerek elde edilen, ince dokunmuş kadın dış giyimine verilen addır. Ehramın ilk ne zaman dokunduğu ve kullanıldığı yazılı kaynaklarda kesin olarak bilinmemekle birlikte bugünkü haliyle 1850’li yıllardan itibaren kullanıldığı belirtilmektedir. Ehram için altıncı ve yedinci aylarda kırkılan yün kullanılır. Ehramın değeri iplerin inceliği ile doğru orantılıdır. Ehram, dokuma sırasında veya sonrasında elde işlenir. Kimyasal madde içermemesi nedeniyle tercih edilen bir el sanatı olan bu nadide kumaş, geleneksel kullanımından günümüze uyarlanarak kadın ve erkek giyiminden kadın çantası, cüzdan, dizlik, erkek yeleği, kravat gibi aksesuarlara kadar modern çeşitlerine kavuşmuştur. ve kemerler. Ehram da tescilli bir coğrafi işarete sahiptir.
hatay ipeği
Güney Hatay ilinin ipek dokumacılığı, Samandağ, Defne ve Harbiye ilçelerinde görülmektedir. İpek dokuma yörede Bizans döneminden beri bilinmekte ve sevilmektedir. Bugün Hatay ipekli dokumacılığı yaşatan en büyük gruplardan biri de Büyükaşık ailesidir. Çözgü ve atkısının 80 ila 100 santimetre (31,5 ila 39 inç) genişliğinde düz ve dimi dokumalar kullanılarak doğal beyaz ipek ipliklerden yapıldığı yerel bir dokuma tekniğidir. Dokumalarda desen yoktur. İpek değerli bir malzeme olduğu için “sadakor” gibi daha kalın dokumalar, kozayı ördükten sonra geriye kalan koza kalıntısının atılmamasıyla elde edilen ipek ipliklerle dokunur. Gömlekler, çarşaflar, kuşaklar ve diğer çeşitli giysiler bu dokuma tekniği kullanılarak yapılır.
Siirt’in şal şepik
“Şal şepik”, ülkenin batı Siirt bölgesinin yöresel bir giysisidir. Kumaş genellikle üst giysi olan “şepik”in altına giyilen pantolon olan “şal”dan oluşan geleneksel bir kıyafet yapmak için kullanılır. Şal şepik kumaşı tamamen keçi tiftiğinden üretilmiştir. Keçi tiftiği kuşkonmaz kökleri ile nişastalanır ve doğal kök boyalarla renklendirilir. Üretiminde hiçbir kimyasal kullanılmamaktadır. Kumaşın eni 33 cm, boyu ise 130 ila 1.300 cm. Kışın sıcak, yazın serin tutma özelliğine sahip olan bu kumaşın geçmişi yaklaşık 600 yıllık bir geleneğe dayanmaktadır. Keçi tiftiğini iplik haline getirmek ve şal şepik kumaşını dokumak yaklaşık bir ay sürüyor. Keçi tiftiğinden iplik elde edilmesi, kumaşın dokuması, haşıllanması, boyanması ve tütsülenmesi yöreye özgü ve bir çok maharet gerektiren bir işlemdir.
Daily Sabah Bülteni
Türkiye’de, bölgesinde ve dünyada olup bitenlerden haberdar olun.
BENİ KAYDET
İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz. Kaydolarak Kullanım Koşullarımızı ve Gizlilik Politikamızı kabul etmiş olursunuz. Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.
.
More Stories
DNA Sonatı: Beethoven’ın saçı, ölümüyle ilgili genetik fikir veriyor
Kalp kırıklıklarını iyileştirmek: NZ, gençlerin ayrılıklarına yardımcı olmak için 4 milyon dolarlık bir program başlattı
Bilim adamları, okyanusun esrarengiz en küçük devi minke balinasını inceliyor