
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, ülkedeki emisyonları azaltmak amacıyla “Emisyon Ticaret Sistemi Uygulaması”nın bu yıl sonunda hayata geçirileceğini söyledi.
Bakan, “Emisyon Ticaret Sistemi uygulamalarına 2023 itibariyle başlayacağız. Sistem, emisyon üretenleri cezalandıracak.”
COP27 olarak da bilinen BM İklim Değişikliği Konferansı’nda soruları yanıtlayan Kurum, toplantılarda BM Kyoto Sözleşmesi ve Paris Anlaşması’nın ele alındığını, uygulama, bilgi ve deneyim paylaşılırken belirli kararlar alındığını belirtti.
Bu kapsamda diğer ülkelerin hedef ve projelerinin de gözden geçirildiğini anlatan Bakan, Türkiye’nin bu tür toplantıları önemsediğini sözlerine ekledi.
1750’den 2019’a kadar dünyanın bazı bölgelerinin yarattığı emisyonları karşılaştıran bakan, emisyonların yüzde 24,8’ini ABD’nin, yüzde 17’sini Avrupa Birliği’nin, yüzde 13’ünü Çin’in, yüzde 0,6’sını Türkiye’nin ürettiğini söyledi. Bu arada Çin, 2018’de dünyadaki emisyonların %28’ini üretti, çünkü büyük nüfusa sahip ülkeler nispeten daha fazla emisyon üretme eğiliminde.
Bakan, Türkiye’nin sera gazı emisyonları dikkate alındığında, 2020 yılında 523 milyon ton emisyon üretildiğini ve bu oranın referans senaryoların altında olduğunu kaydetti. 2030 yılına kadar 695 milyon ton emisyon üretmeyi planlıyoruz” dedi.
“2020’de 599 milyon ton olması gereken rakam şu anda 523 milyon tonda. Taahhüdümüzün yüzde 21 altındayız. Kişi başı 6,3 ton emisyon üretiyoruz. Bu emisyonlara baktığımızda enerji kaynaklı olduğunu görüyoruz. Emisyonlar %70 ile en büyük payı oluşturuyor.Yine diğer sektörlere baktığınızda yüzdelik bir dilim, tarım %14, sanayi %12,7 ve atık sektörü %3,1.Salımlarımızı tepe noktalarında görmeyi planlıyoruz. 2038’de” dedi.
Kurum, bakanlığın emisyonları azaltma kararı aldığını ancak ülkenin lehine olmadığı için “mutlak azaltmanın” şu anda öncelikleri olmadığının altını çizdi.
Türkiye, başarılı dış politikası sonucunda Paris Anlaşması kapsamında 3,1 milyon ABD doları tutarında mali destek almıştır. Bakan, “Bu parayı iklim değişikliğiyle mücadelemizde kullanacağız” dedi.
Türkiye, kurulu gücünün %54’ünü yenilenebilir enerjiden karşılaması nedeniyle ideal bir konumdadır. Bakan, hedeflere ulaşmak için fosil yakıt kullanımının azaltıldığını, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve yeni hidrojen teknolojilerinin yaygınlaştırıldığını söyledi. Bu girişimin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar doğrultusunda yürütüldüğünü sözlerine ekledi.
Bakan, “Şu anda fosil yakıtlara dayalı yeni bir enerji üretim tesisi kurulması söz konusu değil. Dünyada fosil yakıtların finansmanı yok. Enerji ihtiyacımızı karşılayabilecek, kendi kendine yeten bir millet olmalıyız.” stresli.
Kurum’a göre gelecekte iklim değişikliğiyle mücadele için sahte gıdalara yönelmek zorunda kalacağımız endişesi bir “şehir efsanesi”.
Bakan, köyleri gözlemleyerek hayatın döngüselliğini anlayabileceğimizi iddia etti. “Hayvandan süt alırsınız, sütten yağ yaparsınız, hayvan otunu beslersiniz, hayvan atıklarından gübre yaparsınız, yakacak olarak yakarsınız. Böyle korkunç bir görüntü yok. Yaşanacak yerimiz olmayacak. Eğer bu savaşı vermezsek teslim olmalıyız ve her yönüyle davranışlarımızı değiştirmeliyiz” dedi.
Daily Sabah Bülteni
Türkiye’de, bölgesinde ve dünyada olup bitenlerden haberdar olun.
BENİ KAYDET
İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz. Kaydolarak Kullanım Koşullarımızı ve Gizlilik Politikamızı kabul etmiş olursunuz. Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.
.
More Stories
Kayıp ısırık: ‘T. rex’in dudakları vardı, çıkıntılı tırtıklı dişleri yoktu’
Bu ay geliyor: Ara tatil, dilek dileme, en tatlı tatil
Türk sağlık uzmanı: Ramazan sigarayı bırakmak için ‘iyi bir fırsat’